Ünal Tanık

Ünal Tanık Resmi
Kışın en şiddetli olduğu günlerde Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine bağlı bir köy olan Harmanlı’da doğdum. Doğumumla ilgili 3 tarih var.

Biri tashihli, bir resmi, biri gerçek. Resmi doğum tarihim 1 Şubat 1959 olsa da gerçek tarih 1 Şubat 1960. Peki tashihli nasıl oluyor diye merak edenlere de ayrıntıyı paylaşayım.

İlkokula bir hevesle 5.5 yaşında başladım. Babam bir çok köy yerinde olduğu gibi, nüfusa kaydettirirken, “Askere geç gitsin” diye yaşımı benim küçüğüm olan kız kardeşimle yer değiştirerek yazdırmış. İlkokulda doğum tarihi sorun olmadı. Ortaokula gitmek istediğimde nüfus cüzdanıma göre 8 yaşında idim ve bu sorunu aşma imkanı olmadı. Mahkeme ile yaşım büyütüldü ve bu kez de okula erken gitmişliğimi kapatmak için bir yaş büyük yazıldı.

Ortaöğrenimi Erzincan’da tamamladım. Erzincan benim için ikinci memleketim gibi hafızamda yer edindi. Maddi bağlarım güçlü değilse bile gönlümdeki bağları sapasağlam duruyor.
Liseyi bitirdiğimde Gaziantep Eğitim Enstitüsü’ne kaydoldum. Terör yüzünden okulumuz bazan açılır, aylarca ise kapalı kalırdı. Orada kalmamaya karar verdim.

Sınavlara yeniden girdim. İstanbul’a üniversite eğitimi için geldim. 1978 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne girdim.

Fakülte yıllarında okulda akademisyen olarak kalmak için çalıştım. Rahmetli hocam Prof. Dr. Mehmet Çavuşoğlu, birinci sınıfta bana, “Benim asistanım sensin” dedi ve benimle özel ilgilendi. Arap ve Fars diline devam etmemi istedi. Kril alfabesini öğrenmem gerekti.

Son sınıfa kadar derslerim hep çok iyi oldu. Sınav sonucu asıldığında notlarımın karşısına, birileri “Vay inek vay!” yazardı. YÖK’ün çıkması ve asistanlığı kaldırıp dışarıdan doktora şartı getirmesi ile bana akademisyenlik yolu kapanmış oldu.

Ben kendimi çaresizlik içinde görürken, rahmetli Hocam, Tercüman’ın sahibi olan Kemal Ilıcak’a benden söz etmiş. Dahası randevuyu da kendisi almış.

Gazeteciliğe böyle başladım. Tercüman’da 9 yılı aşkın süre çalıştıktan sonra Meydan gazetesine geçtim. Sonra hızlı yer değiştirme dönemi yaşadım. Bazı dostlarım, “Artık senin telefon numaranı kurşun kalemle yazıyorum” dedikleri yıllardı bu dönem.

Meydan’dan ticaret yapabilme düşüncesiyle ayrıldıktan sonra 1992 yılında yeniden Ortadoğu’da çalışmaya başlayarak gazeteciliğe döndüm. Haber Müdürlüğü’nü yaptığım sırada ayrılıp Türkiye gazetesine geçtim.

Temmuz 1993’te o dönemde popüler olan radyoculuk gündeme geldi. Akra FM’de haberin başında oldum ve haber programcılığı yaptım.

1994 Şubatında TGRT’ye başladım. 4 aylık bir çalışmadan sonra yeni kurulmakta olan Kanal 7’ye geçtim. Haber merkezinin kurulmasında görev aldım.
Buradan o dönem iddialı bir konumda olan Kanal 6’ya geçtim. Editör olarak başladığım Kanal 6’dan Haber Müdürü olarak ayrıldım. Sonra Kanal D’ye geçtim. Uğur Dündar’ın yönettiği Arena’da görev yaptım.

Sonra yeniden TGRT’de Haber Müdürü olarak görev aldığım bir dönem oldu. Ardından, Mehmet Ali Ilıcak’ın sahipliğindeki Akşam gazetesine geçtim.
Garip şekilde çift dikiş yaptığım bir dönem oldu. Akşam’dan yeniden TGRT’ye geçtim. Son gittiğimde bir arkadaşım bana, “6 defa gittim, 7 defa geldim diyen Demirel ile mi yarışıyorsun” diye sormuştu.
TGRT’den yeniden Akşam gazetesine döndüm. 1999 depremini gece sorumlusu olduğum Akşam gazetesinde yaşadım.

Ardından ikinci kez Kanal 7’ye geldim. Burada 11 yıl kaldım. Haber Müdürü olarak başlamıştım, sonra ekonomi programı yapmaya başladım. Bir ara iki görevi birlikte yürüttüm, ardından programcılık daha cazip geldi. 2004’ten itibaren de aynı bünyede yer alan Haber 7 internet sitesinin yönetimini devraldım. Sıfır noktasından çok prestijli bir yere tırmanma sürecinde buranın takım kaptanlığını yaptım.

Evliyim. 3 çocuğum var.
İki kitabım var. Nesil Yayınlarından yeni çıkan “Ergenekon Gölgesinde Siyaset Oyunu” ve yayına hazırlanan “Yakından Bakınca” isimli iki kitabım var.

Yer Aldığı Etkinlikler

27 Mart 2014
Perşembe
Basın Özgürlüğü
İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü / İstanbul