Hürriyet Kalalı ile Atölye Çalışması: BİRLİKTE YARAT 05 Şubat 2015 Perşembe BİZZ'de başlıyor.
Saat: 19:00-23:00
Hürriyet Kalalı'nın bir yıl sürecek ATÖLYE ÇALIŞMASI, her hafta Perşembe akşamları olacaktır.
Eğitim programı başladıktan makul bir süre sonra kapalı grup olarak devam edecektir.
Kayıtlarımız başlamıştır...
LÜTFEN KAYIT YAPTIRINIZ!...
Tel: 0216 3681450 Gsm:0532 3522545
“Farkındalığın iki ucunda, bıçak sırtı bir yolculuk.”
KOZMİK BİLİNCİ YARATMAK (OLUŞ MEDİTASYONU)
Hürriyet Kalalı
Var olmak bir maceradır. Gelin bu muhteşem macerayı birlikte göğüsleyelim. Çünkü, birlikte, tek başımıza olduğumuzdan sonsuzca fazlasıyız.
Özgürlük tek kişilik bir sorumluluktur. Onu kimse bizim için gerçekleştiremez. Ama yine de bilmeliyiz ki, kardeşlerimize özgürlüğünü verebiliriz. Tüm dogmadan özgürleşmiş bir kalp ve akılla, ben buradayım ve böyle hissediyorum demesine izin verebiliriz.
Gizemin kıyılarına bizi süren, tinle bağlantı hattımızı kuran, tüm dogmadan ve tabudan özgürleştiren, işte tam da bu inançtır.
Bu çalışmayı kapalı bir grupla yapmayı öneriyorum. Gelin birlikte, insana dair, var oluşa dair, maceraya dair, büyümeye dair, şifaya dair, yaratıma dair, her şeyi paylaşalım.
Farkındalığın iki ucunda, bıçak sırtı bir yolculuğa çıkalım.
Sevgilerimle.
Atölye çalışması: BİRLİKTE YARAT
(Kozmik Bilinci yaratmak; Oluş Meditasyonu)
Süre: Haftada bir kez; ort. 4 saat
Metot: Diyalog tekniği ve grup istenciyle yol alış
Fiyat: 50 tl/hafta
Toplam Süre: 1 yıl
KOZMİK BİLİNCİ YARATMAK (OLUŞ MEDİTASYONU)
- Varlıksal iletişimde sözcükleri kullanıyoruz.
- Bu meditasyon, birliğin bilincini; damla değil, okyanus olduğumuzu bilincini doğurmak için yapılıyor.
- İletişim tarzımıza, “Diyalog tekniği” diyoruz.
- Sözcüklerle iletişim kurabilmek için konuları, bağlamları kullanıyoruz. Konuların bağlamların kendi başına bir anlamı yok.
1. Belli bir spiritüel bağlamı olgunlaştırmak amacı gütmüyoruz.
2. Çalışma açısından konu önemsiz. Sadece, yeniçağın ruhu hepimizin altında kaldığı bir evrim baskısı yarattığı için ve birliğin bilincini deneyimlemek de, yeniçağın ruhunun bir parçası olduğu için, dış ticaret açığını değil, yeniçağın ruhunu konuşuyoruz. Metodu uygulamada gelişirsek, rahatlıkla dış ticaret açığını da konuşabiliriz ve konuşmalıyız da.
- Çalışmaya, sonuçların bende değil, bizde olduğunun kesin bilişi eşlik ediyor. Hiçbirimiz diğerlerine aktarabilecek büyüklükte bir bilgi parçasına sahip değiliz. Burada aradığımız, birliğin bilincinin deneyimlenmesidir ve entelektüel bilgi sentezlerini tamamen aşmaktır. Birliğin bilincinin doğurduğuna dikkat etmektir. O her daim ihtiyacımız olan bilgi ve tesiri doğurur.
- Amacımız, bilgi ve fikirlerimizi, tezlerimizi tartışma döngüsüne sokmak değil. Bu 2 şekilde yanlış (Çalışmamız açısından!). Ya, tezimizin hakim tez olarak kabul görmesini istiyoruz. Yani diğerlerinin belli bir konuda uykuda olduğunu varsayıyoruz. Ya da tezimizi olgunlaştırmak için, alandan gelen geri bildirime ihtiyaç duyuyoruz. Ve bu yüzden alanın bizim tezimiz üzerinde durmasını istiyoruz. Birinde alan size muhtaç, diğerinde siz alana muhtaçsınız. Bu çalışma bu iki amaçla da ilgilenmiyor. Bu çalışmada birey alana muhtaç değil, alan da bireye muhtaç değil,. Bu çalışmada “birey-alan” birliğini deneyimlemeye odaklanıyoruz.
- Bu çalışmada şunu fark ediyoruz: Tüm içtenliğimle hissiyatımı ifade edersem ve bunları ortak alanın ruhuna emanet edersem ve o sırada diğerleri, derin bir sessizlik içinde pozitif bir tesirle, bu eylemi besleyip desteklerse. Olağanüstü bir şey olur. Başta hiç farkında olmamış olsak bile, ortak alanımızda hepimize sonsuz olasılıklar sağlayan, bizi besleyen destekleyen bir enerji ve farkındalık oluşmaya başlar. Bunun nedeni, diğerine ben duygumuzu geride bırakarak, onun olmasına, kendini tam olarak ifade etmesine izin verebilmeyi başarmış olmamızdır. Ben devreden çıkar ve siz sadece dinlediğiniz kişi olursunuz.
- Her birimiz olmazsa olmazız. Yoksa burada olmayacaktık. Bu birliğin bilincidir. Alan ve biz biriz.
- Bu yüzden, bu çalışma boyunca, anlatmanın hiçbir önemi yoktur. Anlaşmanın hiçbir önemi yoktur. Ama anlamanın çok önemi vardır.
- Eğer kendimizi ve dünyayı nasıl tanımladığımızı askıya alırsak ve derin bir içsel sessizlik içinde konuşan varlığa enkarne olursak, bu gerçek empatidir. Bu, onun dünya modelini kendi içimizde ve tam olarak anlamakla sonuçlanır. Bunun kanıtı o varlığın bulunduğu farkındalığın kendi içindeki bütünlüğünü kavramaktır. O tam bir realiteye sahiptir. Bunun dışındaki anlamalara benlik katılmıştır ve yargı doğar. Kendi göreceli dünyanız diğerinin dünyasına görecelik katar. Kendi içinizde bütün olduğunuzda herkes bütün oluverir. Ondan eksik ya da fazla bildiğinizi düşündüğünüz her seferinde, benlik elbisesini askıdan indirip giydiniz demektir. Kimseden daha az ve daha fazla olamayız . Bu birliğin bilincidir.
- Diyalog Tekniği, “alan-varlık” birliği demektir. Birliğin bilinçlendirilmesinin sonuçları, her birimizin farkındalığını fersah fersah aşar demektir. Ve diyalog tekniği, her birimizin ayrı ayrı toplamından sonsuzca daha fazla olduğumuz kesin bilişiyle olasılık kazanır. Bunu unuttuğumuzda kesintiye uğrar. Diyalog tekniği bilinmeyenle bağlantıda kalmak, kozmik bilincin bizi beslemesi için varlığımızda açıklık yaratmak demektir.
- Tartışma ise, emin olduğumuz bir bilginin ya da fikrin, alanda kabul görmesi için, farkındalığımızla o alanı kapsamaya çalışmak demektir. Bu, hayatın içinde bazen gerekli bir edim olabilir. Ve sanırım evrimin bir yerinde bunu terk edeceğiz.
- Bir birey konuşurken, diğerlerinin onun kendini tam ifade edebilmesi için dikkatlerini ona yönlendirmeleri, içlerinde sessizlik yaratmaları ve o varlığa karşı, pozitif, olumlu bir dikkat hali içinde olmaları gerekiyor. Emin olabilirsiniz ki, kendini en uzun ifade eden, konuşkan biri için bile, bu olumlu besleme, duygularını kısa ve yalın bir biçimde ifade etmesiyle sonuçlanacaktır. Ne zaman benlik elbisesini giyer ve tartışmaya girişiriz, saatlerce tartışabiliriz. İnsanları kendi göreceli düzlemlerinden çıkarmanın bir yolu yoktur. Çünkü insanlar o anda gerçeği değil benliklerini savunuyorlar. Ne zaman o varlığın kendini tam ifadesi için benlik elbisemizi çıkarır ve o varlığa dönüşürüz, 3-4 dakika içinde söyleyeceği her şeyi tam olarak söylemiş hissedecektir.
- Bu çalışma şunu anlamamızla başlar. Kimsenin metafizik kültürü ve sentezleme yeteneği gerçeğin idrakine götürmeyecektir. Gerçek ezoterik ya da değil, bir kültürün sonucu değildir. Gerçek, belli ki, bilinmeyene sürekli açık kalabilmekle ilgili bir açıklığı, benliksiz durumu varlığımızda mümkün kılmaya bağlıdır. Gerçek tek bir şey değildir. Aydınlanma da tek bir şey değildir. O bilinmeyenle kopmaz bir bağ kurmak ve her anı bilinmeyenin yönlendirmesine izin vermektir.
- Bu bilinçlerin hedef üretmeyeceği anlamına gelmez. Bilinçler bilinmeyenle bağlantıda kalırken, aynı zamanda, kendi boyutlarını, kendi istediklerini yaratma hürriyetine sahiptirler. Aslında ilk defa sahiptirler diyebiliriz. Bilgiden ve fikirden özgürleşmek, onun hiçlik deryasından yüreğimize doğduğunu kesinleştirmek, düşlerimizi yaratmak için gerekli cesareti ve gücü verecektir.
DAMLA VE OKYANUS BİRDİR
- İletişimin anlamı aldığın tepkidir.
- Haklılılık ve öfke duyumsaması benlik elbisesini giydiğimiz ve benliğimizi savunduğumuz anlamına gelir.
- Damla okyanus olduğunu bilmek için damla olmaktan vazgeçmelidir. Bunu diğerlerini beklemeden her birimiz kendimiz için yapıyoruz.
- Ne söylediğimizden daha çok nasıl söylediğimizdir önemli olan. İletişimde sözcüklerin önemi % 7 sesin niteliği ve bedenin davranmışları % 93 ü oluşturmaktadır.
- Bu çalışma öz olarak, her birimizin kozmik bilinçle yada yüksek benliğiyle (nasıl tanımlamak bize uygunsa) kopmaz bir bağlantı hattı kurmasıyla ilgilidir. Ve eş zamanlı olarak zihnimizin içeriğinden bağımsızlaşma egzersizi yaparken, var oluşun kaynağıyla temasta olmak meselesidir.
- Yani Ruh ve Mutlak birdir. Atman ve Brahman birdir deneyimini yaşamamızdır. Bu, Sufiler için hiçliğe dalınç yapmak, ya da tasavvuf erbabı için fenafillah, Buda için Nirvana, Zen Budistler için satoridir. Bu kaynakla şimdi burada birliğin idrakidir.
- Çağımızda, Mutlak-Varlık birliğinin idrakinin kazandığı derinliğe bağlı olarak, kozmik bilinçle bağlantı hattı eş zamanlı olarak gelişiyor. Zannımca, Kozmik bilinci biz yaratıyoruz. Ve kozmosun ihtiyacı olan bu yeni versiyon kozmik bilinçtir.
- İşte bu çalışmanın asıl misyonu budur. Kozmik bilinci yaratmak.
Hürriyet Kalalı
Hürriyet Kalalı'nın bir yıl sürecek ATÖLYE ÇALIŞMASI, her hafta Perşembe akşamları olacaktır.
Eğitim programı başladıktan makul bir süre sonra kapalı grup olarak devam edecektir.
Kayıtlarımız başlamıştır...
LÜTFEN KAYIT YAPTIRINIZ!...
Tel: 0216 3681450 Gsm:0532 3522545
