12 Temmuz 2017, Çarşamba
20:30 - 22:00
Ücretli
05445178402
Başladı, bitti. Bir gitti, bir geldi, araya başkaları girdi ve masal bitti.
Tuhaf bir karşılaşmayla yolları kesişen Anna ve Frank’in hikayesi bu. Karizmatik hayallerine kavuştuktan sonra değişen ve erkekliğin klişesinde takılı kalan Frank ve hayatında sürekli bir şeyleri oldurmak için kendinden feragat eden Anna.
“Ufak tefek şeyler birikince dağ gibi olur.”
ANNA: Benim kızdığım şey tam olarak elimin hamuru. Elimin hamurunu bozayım. Bunun niye elinde hamur yok. Bir erkekle “lanlu lunlu” konuşsam her şey çok güzel olacak gibi geliyor. “Lan”ı neden erkekler tekeline aldı onu anlamıyorum. Küfrü neden erkekler tekeline aldı onu da anlamıyorum.
Aynı Şeylerin Oyunu’nda ortada bir noel gecesi hayaleti yok fakat kendi imkanlarıyla geçmişlerini gözden geçirmeye karar veren bir çift var. Birlikte ilk tanıştıkları günü, evliliklerini ve vazgeçişlerini ziyaret eden Anna ve Frank bu zaman yolculuğunda “Neden” sorusunun cevabını arıyor.
FRANK: Evden uzakta olmak aynı şeylerin oyununu başka başka evlerden başka kimselerle yeniden, sonra yeniden ve yeniden tekrarlamaktan başka bir şey değildir. Günlerce evden uzakta olan bir adama ya da bir kadına bir şey olmaz. Gider başka bir ev bulur. Buralar hep sıkıcıdır. Ama lütfen artık bir yerlerde mesaj filan aramayın. Aynı şeyler işte!